1938 yılından beri 10 Kasımlarımız hüzünlü geçer bizim…

Her yıl bu günde, saat 9’u 5 geçe, nerede olursak olalım, şöyle bir durup Onu anarız.

Arabalar korna çalar; okullarda, işyerlerinde, sokaklarda insanlar bir süreliğine saygı duruşunda bulunur…

Çünkü Mustafa Kemal Atatürk değerli büyüğümüz ve Ona çok şey borçluyuz.

Sadece ülkemizin değil, dünyanın en bilinen ve saygı gören, sevilen liderlerinden biri…

Bir insanı saymak, sevmek, onun fikirlerini bilmek, öğrenmek ve yaşatmakla daha anlamlı olur

Atatürk nasıl bir insandı?

Nasıl bir liderdi?

Neler yaptı ki bu denli sevilip sayılıyor? Yıllar geçtikçe değeri daha çok anlaşılıyor?

Anıtkabir Ziyaretleri

Bu yazıyı kaleme almaya başladığım günün ertesinde kalkıp Anıtkabir’in yolunu tuttum. Atatürk’le ilgili cümleler kurarken Onu ziyaret edip, anmak istedim.

Anıtkabir gerçekten görkemli bir anıt mezar…

Her bir detayı özenle tasarlanıp, 9 yılda tamamlanmış bir yapı…

Ankara’da bayramlarda, özel günlerde genellikle Anıtkabir’e gitmek, Mustafa Kemal Atatürk’ü ziyaret edip anmak, dua etmek yapıla gelen bir şeydir.

Biz Ankaralılar, şehir dışından misafirimiz gelince onları alıp Anıtkabir’e götürürüz.

Özellikle 10 Kasım’da, milli bayramlarımızda Anıtkabir’de adım atacak yer kalmaz. Eli bastonlu dede ve ninelerden, yeni doğmuş bebeğini, bayrağını kapıp gelen genç çiftlere, öğrencilere, dolup dolup taşar Anıtkabir’in yolları, merdivenleri…

Ben sakin bir Ankara öğleninde gitmeyi tercih ettim. Rahat rahat ziyaretimi yapıp, duamı etmek istedim…

Ama yine çok kalabalıktı. Yurtdışından ve yurt içinden turlarla gelen yüzlerce insan vardı Aslanlı Yolda, Anıtkabir çevresinde.

Sonra bir grup Kıbrıs Gazisiyle karşılaştım, sohbet ettik, fotoğraf çektirdik.

Bayram öncesi toplaşıp Atalarını ziyarete gelmişler.

Anıtkabir Müzesi

Atatürk’ün özel eşyaları, madalyaları, yazışmaları, okuduğu kitapları, fotoğraflarının olduğu müzeyi gezmek insana çok şey katıyor.

Elbiselerine bakıyorum. Nasıl özenli ve zevkli…

Her ortamda ve şartta şık giyinmeye özen gösteren bir lider.

Renkleri, modelleri, kumaşları itinayla seçilmiş.

Tasarımlarını genellikle kendisi yaparmış.

Elbiselerden sonra müzede özellikle kitaplarını uzun uzun inceledim…

Atatürk’ün Kitapları

Yaklaşık 4000 kitap…

Dile kolay…

Altını çize çize okumuş…

Cephede bile her fırsatta…

Onca işinin arasında, en bilinip okunanı “Nutuk” olmak üzere, 14 tane de kitap yazmış.

Geometri, Medeni Bilgiler, Bölüğün Muharebe Eğitimi…

Açı, açıortay, alan, artı, beşgen, üçgen, çember ve daha birçok matematik terimini Türkçemize kazandırmış.

Yokluk yıllarında, onca savaşla, yeni bir ülkeyi kurarken, bir liderin bu kadar kitabı titizlikle okuması, yazması insanı hayrete düşürüyor.

Hem iyi bir asker, bir devlet adamı, bir entelektüel, toplumları etkileyen bir lider Mustafa Kemal…

Bir sohbetinde “Ben çocukken fakirdim. Elime iki kuruş geçince bunun bir kuruşunu kitaba verirdim. Eğer böyle olmasaydım, bu yaptıklarımın hiç birisini yapamazdım.” Der bu değerli insan…

Gerçekten takdir edilesi…

Anıtkabir ziyareti sonrası, evdeki Atatürk’ü anlatan kitapları karıştırıyorum.

İnternetteki bilgilere bakıyorum.

Bir insan nasıl hem askerlikten, hem siyasetten, tarihten, coğrafyadan, matematikten, sanattan, spordan bu denli anlar?

Bunun izlerini sürüyorum.

Yokluğun içinden yeni bir devlet kurarken nasıl her bir kurumu düşünüp, ince ince çalışır?

Toprakları nasıl verimli işleriz, tarımsal üretimi nasıl arttırırızın peşine düşer?

Başkumandan Mustafa Kemal Atatürk

Her şeyden önce çok iyi, ileri görüşlü bir asker, Başkumandan Mustafa Kemal…

Onca savaşı, insanı, ustalıkla, ileri görüşlülükle idare etmek, kazanmak; ardından da bir ülkeyi yoktan var etmek her insanın yapabileceği bir iş değil…

Savaşta da barışta da düşmanlarının saygı duyduğu bir lider

Güçlü, çalışkan, kararlı, vatanına sevdalı, çelik gibi iradeli bir lider…

Bir yandan savaşları yönetirken, diğer yandan ülkesinin tüm ihtiyaçlarını bir bir saptayıp; savaş sonrasında yapılması gerekenleri uygulamaya koymuş.

Yeni Türkiye Cumhuriyeti’ni adım, ilmek ilmek inşa etmiş

Türk tarımını, ekonomisini, sanayisini, eğitimini, adalet sistemini, sağlık sistemini, savunmasını hepsini tek tek düşünüp, gerekli kurum ve kuruluşları oluşturmuş:

Kâğıt, kumaş, şeker, silah, uçak, demir-çelik, cam fabrikaları…

Barajlar…

Türk Dil Kurumu, Türk Tarih Kurumu, Türk Hava Kurumu, Çocuk Esirgeme Kurumu …

Okullar, üniversiteler, hastaneler, tarım kooperatifleri…

Yeni bir ülke için gereken tüm kurumlar… Her birini özenle, araştırarak, bin bir emekle kurmuş.

Unesco tarafından “yüzyılın lideri” ünvanı verilen Atatürk’ün daha o kadar güzel özellikleri var ki…

Bildiği yabancı diller

Atatürk, okuma-yazmaya tutkulu olduğu gibi, yabancı diller konusunda da ustaydı.

Fransızca’yı yazıp, konuşabilir; Almanca’yı ise anlar ama pek konuşmazdı. Farsça ve Arapça’yı mükemmel derecede bilirdi.

Ağaçları, doğayı, hayvanları, ata binmeyi, yüzmeyi, okumayı çok severdi

Doğanın içinde dinlenmeyi de…

Cumhuriyetin ilk yıllarında bugünkü Atatürk Orman Çiftliği’nin olduğu arazinin çoğunluğu bataklıkmış. Atatürk kendisi de bizzat çalışarak bu arazinin ağaçlandırılmasını, çok güzel bir çiftliğe dönüşmesini sağlamış.

Ağaç Kesilmesin Diye Köşkü Yürüten İnsan

Dünyada o yıllarda bir ağacı kestirmemek için koca binayı kızaklarla yana çektiren başka bir lider duydunuz mu hiç?

Yoktur zaten…

Yalova’daki çiftlikte bir binanın yanındaki çınar ağacının kesileceğini öğrenince buna engel olur ve ağacı kestirmez. Bunun üzerine binanın çevresi kazılır ve raylar döşenerek koca bina ağaçtan uzağa çekilir…

O binanın adı “Yürüyen Köşk” olarak anılır. Böylesine ağaç ve yeşil sevdalısı bir liderin ağaç sevgisini tarih böyle yazar…

Kadınlara, Çocuk ve Gençlere Değer Veren Lider

Atatürk, çocukları, gençleri ayrı sever, önemserdi. Öyle ki iki büyük kıymetli bayram hediye etti onlara…

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma ve Gençlik ve Spor Bayramı…

Dünyada kadınlara yeterince değer verilmezken; onların siyasetten, eğitime, hayatın her alanında yer alması için elinden geleni yapan bir liderdi bizim Atatürkümüz…

Kısacık ömrüne koca bir devleti kurmayı sığdırmış.

Milyonlarca kişinin sevgisini, saygısını kazanmış…

Bir yanda çelik gibi güçlü ve kararlı bir lider; diğer yanda ağacı kestirmemek için köşkü yürüten, toprağa sevgiyle oturup kahvesini yudumlayan, çocuklara bayram hediye eden, ülkenin gencini yaşlısını, köylüsünü unutmayan sevgi dolu yüreğiyle bir insan Atatürk…

Bir insan nasıl insanca yaşayıp, derin izler ve kökler bırakarak ayrılır bu dünyadan?

Bunun cevabı işte Mustafa Kemal Atatürk…

Bizler 2022 Türkiyesinde, 10 Kasımlarda Atatürk’ü anarken, yaptıklarıyla da hatırlamalı ve anlamaya çalışmalıyız.

Bu ülke için çabalarını boşa çıkarmadan, attığı temelleri daha da güçlendirerek Türkiye Cumhuriyeti’ni, ülkemizi daha iyiye güzele taşımalıyız, güçlendirmeliyiz.

Hepimizin elinden ne gelirse, nasıl gelirse…

Saygıyla anıyoruz seni,

Başkumandan Mustafa Kemal Atatürk…

DİLEK TUNA MEMİŞOĞLU

REMEMBERING AND UNDERSTANDING ATATÜRK ON NOVEMBER 10, 2022

Since 1938, our November 10th has been sad for us…

Every year on this day, at 5 past 9, we stop and remember him wherever we are.

Cars honk; In schools, workplaces, on the streets, people pay their respects for a while…

Because Mustafa Kemal Atatürk is our precious elder and we owe him a lot.

One of the most known, respected and loved leaders not only in our country but also in the world…

Counting and loving a person becomes more meaningful by knowing, learning and keeping his ideas alive.

What kind of person was Atatürk?

What kind of leader was he?

What has he done to be so loved and respected? As the years pass, its value is understood more and more?

Anitkabir Visits

The day after I started writing this article, I got up and went to Anıtkabir. While I was making sentences about Atatürk, I wanted to visit and commemorate him.

Anıtkabir is a truly magnificent mausoleum…

A building that has been carefully designed and completed in 9 years…

In Ankara, it is common to go to Anıtkabir, visit and commemorate Mustafa Kemal Atatürk, and some even pray for him on special occasions.

We Ankara residents, when our guests come from outside the city, we take them to Anıtkabir.

Especially on November 10, during our national holidays, there is no place to take a step in Anıtkabir. From grandparents with walking sticks to young couples who snatched their newborn baby and flag, to students, the streets and stairs of Anıtkabir are overflowing…

I preferred to go on a quiet Ankara afternoon. I wanted to make my visit comfortably and pray…

But it was still very crowded. There were hundreds of people coming from abroad and domestically with tours around the Anıtkabir on the Lion Road.

Then I met a group of Cyprus Veterans, we chatted, we took pictures.

They gathered before the feast and came to visit their ancestors.

Anitkabir Museum

Visiting the museum with Atatürk’s personal belongings, medals, correspondence, books he read and photographs adds a lot to people.

I’m looking at your clothes. How thoughtful and enjoyable…

A leader who takes care to dress stylishly in every environment and condition.

Colors, models and fabrics are carefully selected.

He usually made his own designs.

After the dresses, I looked at the books at the museum for a long time…

Ataturk’s Books

Nearly 4000 books…

Easy to say…

Even at the front, at every opportunity…

Among all his works, he wrote 14 books, the most known and read of which is “The Speech”.

Geometry, Marital Studies, Combat Training of the Squadron…

He introduced the terms of angle, bisector, area, plus, pentagon, triangle, circle and many more into Turkish.

It is astonishing that a leader reads and writes so many books meticulously during the years of poverty, with all the wars, while establishing a new country.

Mustafa Kemal, a good soldier, a statesman, an intellectual, a leader who influences societies…

In one of his conversations, “I was poor when I was a kid. When I got two cents, I would give a cent of it to the book. If I weren’t like this, I wouldn’t be able to do any of these things.” Says this precious person…

Really admirable…

After the Anıtkabir visit, I go through the books about Atatürk at home.

I looked for information on the internet.

How can a person understand so much about military service, politics, history, geography, mathematics, art and sports?

I’m trying to trace it.

When establishing a new state out of poverty, how does one think and work carefully about each institution?

How do we work the land efficiently, how do we increase agricultural production?

Commander-in-Chief Mustafa Kemal Ataturk

First of all, a very good, forward-thinking soldier, Commander-in-Chief Mustafa Kemal…

To manage and win all these wars with skill and foresight; and then creating a country out of nothing is not a job that everyone can do…

A leader respected by his enemies, both in war and in peace

A strong, hardworking, determined, patriotic, strong-willed leader…

While managing the wars on the one hand, on the other hand determining all the needs of his country one by one; He put into practice what needs to be done after the war.

He built the new Turkish Republic step by step, stitch by stitch.

He thought of Turkish agriculture, economy, industry, education, justice system, health system and defense one by one and created the necessary institutions and organizations:

Paper, fabric, sugar, weapons, aircraft, iron-steel, glass factories…

Dams…

Turkish Language Association, Turkish Historical Society, Turkish Aeronautical Association, Child Protection Agency …

Schools, universities, hospitals, agricultural cooperatives…

All the institutions required for a new country… He established each one with care, research and a thousand and one effort.

Atatürk, who was given the title of “leader of the century” by UNESCO, has so many beautiful features…

Foreign languages ​​known

Atatürk was a master of foreign languages ​​as well as being passionate about reading and writing.

Can write and speak French; He understood German, but did not speak much. He knew Persian and Arabic perfectly.

He loved trees, nature, animals, horseback riding, swimming, reading.

You can also relax in nature…

In the first years of the Republic, most of the land where today’s Atatürk Forest Farm is located was swamp. Atatürk himself worked and ensured that this land was afforested and turned into a beautiful farm.

The Man Who Runs The Mansion So That The Tree Is Not Cut Down

Have you ever heard of another leader in the world who pulled the big building to the side with sledges in order not to cut down a tree in those years?

There is none even today…

When he learns that the plane tree next to a building in the farm in Yalova will be cut, he prevents it and does not cut the tree. Thereupon, the perimeter of the building is excavated and rails are laid and the huge building is pulled away from the tree…

The name of that building is known as the “Yürüyen Köşk” which means the walking mansion. This is how history writes the tree love of such a tree and green lover leader…

A Leader Valuing Women, Children and Young People

Atatürk loved and cared for children and young people separately. So much so that he gave them two great precious holidays…

23 April National Sovereignty and Children’s Day, 19 May Commemoration of Atatürk and Youth and Sports Day…

While women are not valued enough in the world; Our Atatürk was a leader who did his best for them to take place in every aspect of life, from politics to education…

He managed to establish a huge state in his short life.

He has won the love and respect of millions of people…

On the one hand, a strong and determined leader like steel; On the other hand, Atatürk is a person with a loving heart who runs the mansion so as not to cut the tree, sits on the ground with love, sips his coffee, gives a holiday to children, does not forget the young, old and villagers of the country…

How can a person live humanely and leave this world, leaving deep traces and roots?

The answer to this is Mustafa Kemal Atatürk…

While we commemorate Atatürk on November 10 in Turkey in 2022, we should also remember and try to understand what he did.

We must strengthen the Republic of Turkey, our country, by strengthening the foundations he has laid, without wasting his efforts for this country.

Whatever we can do…

We remember you with respect,

Mustafa Kemal Ataturk, Commander-in-Chief…

DİLEK TUNA MEMİŞOĞLU