Yıllar öncesinin siyah-beyaz Yeşilçam filmlerini dikkatle izlerseniz sizler de fark edersiniz. Filmlerdeki fabrikatörler, patronlar çoğunlukla göbekli. Kıt kanaat geçinip giden orta ya da alt tabakadaki karakterler ise zayıf görünümlü. O günlerde şişmanlık zenginlere ait bir gösterge iken zaman içinde endüstriyel beslenme yaygınlaşmış.

Gelir seviyesi daha az olan toplum tabakaları şeker ve yağlara daha kolay ulaşıp ucuza almaya başlamışlar. Böylece şişmanlık zenginlere ait bir kavram olmaktan çıkmış.

Modern zamanlarda şişmanlık, obezite başlığı altında zengin fakir demeden tüm dünyanın ortak sorunu haline gelmiş durumda. Kalp hastalıkları, diyabet, hipertansiyon gibi ciddi sağlık sorunlarının önde gelen nedenleri arasında şişmanlık yer alıyor.

Şişmanlık ya da kilo almak, vücutta gereğinden fazla yağların depolanması anlamına geliyor. Tabii ki, biraz kilo fazlalığının sağlığı tehlikeye düşürecek bir zararı yok. Tehlike çanları vücut ağırlığı belirlenen sınırın yüzde 10’undan fazla ise çalmaya başlıyor.

Peki nasıl şişmanlıyoruz?

-Şişmanlığa neden olan unsurlardan biri; sağlıksız yağların kullanımı…

Vücudun ihtiyacı kadar alınan yağlar bedeni besler. Sağlıklı kalabilmek için “iyi yağ” olarak tanımlanan yağlar tüketilmeli, trans yağlardan uzak durulmalı.

Trans Yağlar, insan vücudu için en tehlikeli yağlardır. Vücutta adeta zehir etkisi

yaratırlar. Bu yağlar, sıvı bitkisel yağın, hidrojenasyon işleminden geçmesi ya da

yüksek ısıda işlem görmesi sonucu elde edilen yağlardır. Zararlarından dolayı pek

çok ülkede yasaklanmıştır.

Besinlerde trans yağların kullanılmasının amacı raf ömrünü uzatmaktır. Trans yağlar, hazır yemek sanayinde, işlenmiş paketli gıdalarda bol bol kullanılır.

Hamburger, patates kızartmaları gibi fastfood yiyecekler ya da marketlerdeki

bisküvilerden cipslere kadar tüm paketli gıdalarda trans yağlara rastlarsınız.

Bunun yanı sıra, unlu mamuller, hamur işi gıdalar ve margarin de de bu zararlı yağlar kullanılır. Trans yağların miktarı ne olursa olsun tükettiğinizde şişmanlığa davetiye çıkarmış olursunuz.

Bu nedenle işlenmiş fabrikasyon gıdalardan uzak durmalı, margarin yerine doğal tereyağı ile E vitamini oranı yüksek olan zeytinyağını kullanarak sağlıklı bir ömrü garantilemelisiniz.

Unutmayın; Gerektiği kadar “sağlıklı yağ” tüketirseniz yediğiniz bu yağ sağlığa zarar vermediği gibi bedeninizde fazla yağ olarak depolanmaz.

-Aşırı şeker ve rafine karbonhidratların fazla tüketilmesi kilo aldırır…

İşlem görmüş şekerli yiyecek ve içecekler, abur cuburlar, rafine karbonhidrat gibi besinler, çok çabuk hazmedilir. Bunlar, kan şekeri ve insülin seviyesinin hızla yükselmesine sebep olur. İnsülin hormonu hızla yükselince kan şekeri hemen kullanılır ve aynı hızla da düşer. Böylece meydana gelen açlık hissini gidermek için yine tatlı, ve çikolatalı yiyeceklere yönelinir. Bu bir kısır döngü halinde devam eder ve kilo alınır. O nedenle lifi fazla olan ve karbonhidrat değeri düşük olan besinleri tercih etmek gerekir. Yiyeceklerin içerisindeki lif oranı arttıkça, glisemik endeks değerleri düşer.

Kilo almamak için şekerli, unlu besinler yerine glisemik endeks değeri düşük olan besinleri yememiz gerekir. Bu besinler ise;

-Proteinler (et, balık, süt, peynir, yoğurt, yumurta gibi)

-Sebzeler

-Baklagiller

-Kuruyemişler

-Meyvelerdir.

-Fiziki aktivite yoksunluğu ve şişmanlık…

Spor yapmıyorsanız kolayca kilo almaya adaysınız demektir.

Maalesef ülkemizde spor yapanların sayısı az. Oysa şişmanlığın düşmanlarından biri de spor.

Tembellik, hareketsizlik ve beraberinde gelen fiziki aktivite azlığı insülin ve leptin direncinin oluşmasında baş rolü oynar.

Sağlık için gerekli olan düşük kan şekeri seviyesi için ise günde en az 45-50 dakika yürüyüş yapılması gerekmekte.

Düzenli olarak yaptığınız bu aktivite insülin ve leptin direncini ortadan kaldırır.

Yalnız unutmayın;

1-Hangi egzersize başlarsanız başlayın süreyi yavaş yavaş arttırmalısınız.

2-Egzersiz olarak yürüyüşü seçtiyseniz hızlı ve tempolu bir yürüyüşü tercih etmelisiniz.

-Gereğinden fazla meyve mi tüketiyorsunuz? Eyvah…

Vitamin ve mineral deposu olan meyveler, içeriklerinde yer alan antioksidanlardan dolayı bağışıklık sistemimiz için olmazsa olmaz besinlerden. Fakat doğal adı altında özellikle de akşam yemeklerden sonra tüketilen yüksek miktarda meyve kilo alımını sağlar. Şeker yani früktoz içeren meyveleri aşırıya kaçmadan, günde bir ya da en fazla iki tane (orta boy) olarak tüketmek gerekiyor.

Şunu aklımızdan çıkarmayalım; ne kadar yararlı olursa olsun meyve de bir şeker. Özellikle diyet yapanlar buna dikkat etmeli.

-Yemeklerin hızlı yenmesi ve kilolar…

Devamlı bir yerlere yetişme telaşında olan günümüz insanı maalesef ya öğünleri geçiştiriyor ya da bir an önce sıradaki işi yapabilmek adına yiyecekleri hızla bitirmeye çalışıyor. Oysa sağlıklı bir kiloda kalmanın şartlarından biri iyice çiğnenen ve yavaş yenilen yemekler.

-Günümüz insanının problemi; Sofra dışında yemek yeme alışkanlığı …

Buna cevabınız evet ise işte size kilo almanız için bir sebep daha.

Televizyon izlerken, bilgisayarda çalışırken, araç kullanırken kısacası odağınız bambaşka bir işteyken ve sofra dışında bir yerde yemek, sınırlarınızı aşmanıza yol açacaktır. Böyle bir durumda neyi ne kadar yediğinizin önemi kalmaz. Üstelik bu tarz yeme bir rutin haline gelmişse kilo artışı kaçınılmaz olacaktır.

-D vitamini seviyenize baktırınız…

Uzmanlar, vücudunuzda D vitamini eksikliği varsa zayıflamanın zorlaştığını ortaya çıkarmışlar.

Bunun için balık, tereyağı, yumurta, süt, yulaf ezmesi gibi yiyecekleri tüketmeniz gerekiyor.

Ayrıca, doğal D vitamini kaynağı olarak güneşten yeteri kadar faydalanmalısınız.

ELİF OVAR


How Do We Get Fat?

If you carefully watch the black-and-white Yeşilçam movies of years ago, you will also notice. The factory owners and bosses in the movies are mostly pot-bellied. The characters in the middle or lower classes, who are barely making ends meet, look thin. In those days, obesity was a sign of the rich, but over time, industrial nutrition became widespread.

The lower income strata of society started to access sugar and fats more easily and buy them cheaply. Thus, obesity ceased to be a concept belonging to the rich.

In modern times, obesity has become a common problem for the whole world, rich and poor alike. Obesity is among the leading causes of serious health problems such as heart diseases, diabetes and hypertension.

Obesity or weight gain means the storage of excess fat in the body. Of course, a little bit of excess weight is not a health hazard. The danger bells start ringing when body weight is more than 10 percent of the set limit.

So how do we get fat?

-One of the causes of obesity is the use of unhealthy fats…

Fats taken as much as the body needs nourish the body. In order to stay healthy, fats defined as “good fats” should be consumed and trans fats should be avoided.

Trans fats are the most dangerous fats for the human body. Almost a poison effect on the body

they create. These oils are produced when liquid vegetable oil undergoes hydrogenation or

oils obtained as a result of high temperature processing. Because of their harm, they are not

banned in many countries.

The purpose of using trans fats in foods is to extend shelf life. Trans fats are widely used in the ready-to-eat food industry and processed packaged foods.

Fast food such as hamburgers, French fries, or in grocery stores.

You will find trans fats in all packaged foods, from biscuits to crisps.

These harmful fats are also used in baked goods, pastries and margarine. When you consume trans fats, regardless of the amount, you are inviting obesity.

For this reason, you should stay away from processed, fabricated foods and ensure a healthy life by using natural butter and olive oil with high vitamin E content instead of margarine.

Remember; If you consume as much “healthy fat” as necessary, this fat you eat does not harm your health and is not stored as excess fat in your body.

-Consuming too much sugar and refined carbohydrates leads to weight gain…

Foods such as processed sugary foods and drinks, junk food and refined carbohydrates are digested very quickly. This causes blood sugar and insulin levels to rise rapidly. When the insulin hormone rises rapidly, blood sugar is used immediately and drops just as quickly. In order to satisfy the resulting hunger, people turn to sweet and chocolate foods again. This continues in a vicious cycle and weight is gained. Therefore, it is necessary to prefer foods with high fiber and low carbohydrate value. As the fiber content of foods increases, their glycemic index values decrease.

In order not to gain weight, we need to eat foods with a low glycemic index value instead of sugary, floury foods. These foods are;

-Proteins (such as meat, fish, milk, cheese, yogurt, eggs)

-Vegetables

-Legumes

-Nuts

-Fruits

-Physical inactivity and obesity

If you do not do sports, you are a candidate to gain weight easily.

Unfortunately, the number of people who do sports in our country is low. However, one of the enemies of obesity is sports.

Laziness, inactivity and the accompanying lack of physical activity play a leading role in the formation of insulin and leptin resistance.

For the low blood sugar level required for health, it is necessary to walk for at least 45-50 minutes a day.

This regular activity eliminates insulin and leptin resistance.

Just remember

1-Whatever exercise you start, you should increase the duration gradually.

2-If you choose walking as an exercise, you should prefer a fast and brisk walk.

-Are you consuming too much fruit? Alas…

Fruits, which are a storehouse of vitamins and minerals, are indispensable for our immune system due to the antioxidants in their content. However, a large amount of fruit consumed under the name of natural, especially after dinner, leads to weight gain. Fruits containing sugar, i.e. fructose, should be consumed in moderation, one or at most two (medium size) a day.

Let’s keep this in mind; no matter how useful it is, fruit is also sugar. Especially dieters should pay attention to this.

-Fast eating and weight gain…

Today’s people, who are always in a hurry to get somewhere, unfortunately either skip meals or try to finish the food quickly in order to do the next job as soon as possible. However, one of the conditions for maintaining a healthy weight is thoroughly chewed and slowly eaten meals.

-The problem of today’s people; The habit of eating outside the table …

If your answer to this is yes, here is another reason for you to gain weight.

When you are watching TV, working on the computer, driving, in short, when your focus is on something else and eating somewhere other than the table will cause you to exceed your limits. In such a situation, it doesn’t matter what and how much you eat. Moreover, if this kind of eating has become a routine, weight gain will be inevitable.

-Have your vitamin D levels checked…

Experts have found that it is difficult to lose weight if your body lacks vitamin D.

For this, you need to consume foods such as fish, butter, eggs, milk, oatmeal.

You should also make enough use of the sun as a natural source of vitamin D.