Şanlıurfa’ya yaptığım gezide, Şanlıurfa Haleplibahçe Mozaik Müzesi’ni de görme fırsatım olmuştu.

Özellikle mitolojide ismi geçen kadın savaşçılar, Amazonların av sahnelerinin tasvir edildiği, savaşçı Amazon kraliçelerinin anlatıldığı mozaikler çok dikkatimi çekmişti. Oldukça sağlam kalabilmiş bu mozaiklerde, savaşçı kadınları incelemiş, nasıl yaşadıklarını, neler yaptıklarını merak etmiştim. Filmlere, dizilere, bilgisayar oyunlarına konu olan Amazon kadın kahramanlar tarih boyunca hep merak edilmiş.

Konuşulmuş, yazılmış, çizilmiş…

Amazon Kadınların Efsanesi

Amazonların,  rahatça yay ve mızrak kullanabilmek için sağ memelerini kestikleri veya dağladıkları yazar kaynaklarda.

Sanat eserlerinde ise genelde iki göğüsleri resmedilmiştir, sağ memeleri kapalı görünür.

“Amazon” kelimesinin karşılığı “memesiz” olarak geçer.

“Amazon” kelimesinin Farsça “savaşçılar” anlamına gelen “ha-mazan” kelimesinden türediğini söyleyenler de vardır.

Resimlerde, mozaiklerde, söylencelerde isimleri, kahramanlıkları geçen bu savaşçı kadınlar topluluğu acaba bu topraklarda nerelerde, nasıl yaşamışlar?

Amazonlar Sadece Bir Efsane mi Yoksa Gerçekten Yaşadılar mı?

Bizanslı Mehhodios, Amazonların normal insanlar gibi beslenmediklerini söyler. Onların kertenkele ve yılan gibi sürüngenler yediklerinden bahseder.

Savaşçı Kadınlar

Erkeklerin hâkim olduğu dünyada, özgürlüklerini ilan etmiş. Tarihe isimlerini yazdırmış kadınlar topluluğu onlar…

Güçlü, savaşçılar…

Savaşın İçindeki Kadınlar

Amazonlar için savaş, sadece hayatta kalmanın bir yolu değil, aynı zamanda kendilerini ifade etmenin en güçlü biçimiydi. Kalkanlarıyla, kılıçlarıyla ve oklarıyla her daim savaşa hazırdılar. Savaş meydanlarında erkeklerle omuz omuza çarpışır, onların saygısını kazanırlardı. Öyle ki, Antik Yunan’ın en büyük kahramanlarından olan Herakles, Amazon Kraliçesi Hippolyta’nın kemerini almak için onunla savaşmak zorunda kalmıştı. Amazonlar, bu cesur duruşlarıyla tarihin en büyük savaşçıları arasında anılır oldular. Bir diğer ünlü Amazon kraliçesi olan Penthesilea ise, Truva Savaşı’na katılmış ve kahramanlığını orada göstermiştir. Cesareti, savaş meydanında dillere destan olmuştur. Tarih boyunca Amazonların adı, erkek egemen dünyaya karşı duruşun ve gücün simgesi olarak anılmıştır. Kadınların da en az erkekler kadar cesur, güçlü ve dirençli olabileceğini göstermişlerdir.

Amazonların Yaşadığı Topraklar

Karadeniz’in kuzey kıyıları, Thermodon Nehri kıyıları olarak geçer mitlerde. Bugünkü Karadeniz’in kuzeydoğusundaki bölgelerde, kendilerine ait bir krallık kurmuşlardır. Bu bölge, onların hem savaş yeteneklerini geliştirdikleri hem de bağımsız bir şekilde yaşadıkları topraklardır. Toplumlarının tümü kadınlardan oluşurdu; erkeklere yer yoktu. Amazonlar, ata binmede, okçulukta, kılıç ve mızrak kullanmada ustaydılar. Okçuluk konusundaki uzmanlıkları dillere destandı.

Bunun yanı sıra “labris” denilen, çift taraflı ve keskin baltaları çok iyi kullanırlardı. Zaman içinde bu baltalar onların sembolü haline geldi. Onları diğer savaşçılardan ayıran, güçlerine ek olarak disiplinli ve dayanıklı olmalarıydı. Çeşitli kaynaklardaki bilgilere göre Yalnızca savaşta başarılı olan kadınların hamile kalmasına izin verilirdi. Hamile kalacak olan kadın iki ay boyunca kabileden uzaklaşır, hamile kaldıktan sonra geri gelirdi. Erkek çocuk sahibi olurlarsa da onu öldürürlerdi. Bazı kaynaklara göre de erkek çocukları komşu kabiledeki babasına teslim edip bir daha görmüyorlardı. Kız çocuklarını ise kendi içlerinde iyi bir savaşçı olarak yetiştirirlerdi.

Amazonlarla İlgili Değişik Kaynaklarda Bilgiler Var

Ahmet Hikmet Dağlıoğlu bir makalesinde Amazonların Hitit olması gerektiğinden bahseder.

Karadeniz kıyılarına ticaret için gelen Yunanlılar, Hititleri sakalsız, bıyıksız görünce kadınlardan ibaret bir zümre sandılar.

Memleketlerine bu bilgileri götürüp yaydılar, abartarak anlattılar.

Dede Korkut Hikâyelerinde Amazonlar

Dede Korkut, bu kadınlardan Azerbaycan civarında yaşayan “Alp Kızları” olarak bahseder. Günümüz tarihçileri de Amazon efsanelerinin Orta Asyalı ve muhtemelen Türk olduğu üzerinde durulan, Saka-İskit halklarının kadın savaşçılarıyla ilgisi olduğunu söyler.

Yunan Tarihçilere Göre

Antik Yunan tarihçilerinden Heredot da, Amazon kadınlarının Saka-İskitlerle olan bağlantılarını anlatır.

Heredot, Amozonları “sağ göğüsleri olmayanlar” olarak anlatır. Ona göre kız çocuklarına yapılan ve sıcak bronz bir metalle gerçekleştirilen operasyonla sağ göğsün büyümesi engellenerek, sağ omuz ve kolun gelişmesi sağlanırdı. Yine Heredot’a göre, İskitler Amazonlar’a “Oiorpata” “erkek öldüren” derlerdi. Yunanlıların Amazonlarla Termedon (Terme) Savaşı’ndan sonra canlı yakaladıkları Amazonları yanlarına alarak denize açıldıklarından bahseder.

Romalı Tarihçilere Göre

Amazonların yaşadıkları yerler farklılık gösterir: Kimi Kapadokya der, kimi Kafkaslar, kimi Toros Dağlarında yaşadıklarını söyler…

Efsanelerin yanı sıra, Amazon kadınlarının Anadolu topraklarında belli yerlerde yaşadığını, son dönem kazılarında Saka-İskit toplumlarında önemli yer edindiğini kaynaklar belirtiyor. 1940’lı yıllarda Ukrayna, Güney Rusya, Kafkasya ve Orta Asya’daki Saka halklarına ait kurganları inceleyen arkeologlar, silahlarıyla birlikte gömülmüş yüzlerce savaşçı kadın buldular. Bunların vücutları savaş yaralarıyla doluydu.

Amazonların Yaşadığına İnanılan Yer Terme

Kaynaklara göre Amazonların ilk yerleşim yeri Türkiye’nin kuzeyindeki Karadeniz. Karadeniz’de Themiskyra şehrine yerleşen Amazonlar zaman içinde İzmir, Selçuk ve Yunanistan civarında da yaşadıkları yazılıdır.

Amazonların yaşadığı Themiskyra köyünün Samsun’daki Terme ilçesi olduğu düşünülüyor.

Günümüzde Samsun’da Amazon kadınlarının heykellerinin ve eşyalarının sergilendiği yapay bir Amazon köyü var. Burada zaman zaman festivaller yapılıyor. Amazon kadınların ruhu bu topraklarda yaşatılıyor.

Yazının sonunda tarihte iz bırakmış Amazon kadınlara bir selam gönderirken; Bugün dünyanın, bu toprakların güçlü, iradeli, ayaklar üzerinde duran dünyaya yön veren tüm Amazon kadınlarına da sonsuz sevgilerimi sunmak istiyorum. İçimizdeki savaşçı, anaç, merhametli, doğurgan, üretken ruhun hep var olması temennisiyle…

DİLEK TUNA MEMİŞOĞLU

İnstagram: @diletuna

THE STORY OF AMAZON WOMEN

During my trip to Şanlıurfa, I had the opportunity to see the Şanlıurfa Haleplibahçe Mosaic Museum.

Especially the mosaics depicting the female warriors mentioned in mythology, the hunting scenes of the Amazons and the warrior Amazon queens attracted my attention.

In these mosaics, which remained quite intact, I examined the warrior women and wondered how they lived and what they did.

Amazonian heroines, the subject of movies, TV series and computer games, have always been curious throughout history.

Spoken, written, drawn…

The Myth of Amazonian Women

It is written in the sources that the Amazons cut or branded their right breasts in order to be able to use bows and spears comfortably.

In artworks, both breasts are usually depicted, the right breast appears to be covered.

The word “Amazon” is translated as “breastless”.

Some say that the word “Amazon” derives from the Persian word “ha-mazan” meaning “warriors”.

Where and how did this group of warrior women, whose names and heroism are mentioned in paintings, mosaics and myths, live in these lands?

Are Amazons Just a Legend or Did They Really Live?

Mehhodios of Byzantium says that the Amazons did not eat like normal people.

He mentions that they ate reptiles such as lizards and snakes.

Warrior Women

Illustration from 19th century

In a world dominated by men, they declared their freedom. They are a group of women who have written their names in history…

Strong, warriors…

Women at War

For the Amazons, war was not only a means of survival, but also the most powerful form of self-expression. With their shields, swords and arrows, they were always ready for battle.

They fought shoulder to shoulder with men on the battlefields, earning their respect. So much so that Heracles, one of the greatest heroes of Ancient Greece, had to fight the Amazon Queen Hippolyta to take her belt. With their brave stance, the Amazons became known as one of the greatest warriors in history.

Penthesilea, another famous Amazon queen, participated in the Trojan War and showed her heroism there. Her bravery was legendary on the battlefield.

Throughout history, the name of the Amazons has been remembered as a symbol of strength and standing against the male-dominated world. They have shown that women can be as brave, strong and resilient as men.

Lands where Amazons lived

The northern shores of the Black Sea are mentioned in myths as the shores of the Thermodon River. They established a kingdom of their own in the regions northeast of today’s Black Sea.

This is the land where they both developed their fighting skills and lived independently.

Their society consisted entirely of women; there was no place for men.

Amazons were skilled in horseback riding, archery, sword and spearmanship.

Their expertise in archery was legendary.

In addition, they were very good at using double-edged and sharp axes called “labris”.

Over time, these axes became their symbol.

What distinguished them from other warriors, in addition to their strength, was their discipline and endurance.

According to various sources

Only women who were successful in battle were allowed to become pregnant. The woman who was going to get pregnant would go away from the tribe for two months and come back after she became pregnant.

If they had a male child, they would kill him.

According to some sources, they handed over the male children to their father in the neighboring tribe and never saw them again.

They would raise their daughters as good warriors among themselves.

There is Information on Amazons in Different Sources

In one of his articles, Ahmet Hikmet Dağlıoğlu mentions that the Amazons must have been Hittites.

When the Greeks who came to the Black Sea coast for trade saw the Hittites without beards and mustaches, they thought that they were a group of women.

They took this information back to their homeland, spread it and exaggerated it.

Amazons in Dede Korkut Stories

Dede Korkut refers to these women as “Alpine Girls” living in the vicinity of Azerbaijan. Modern historians also say that the Amazon legends are related to the women warriors of the Saka-Scythian peoples of Central Asia, who were probably Turkic.

According to Greek Historians

Herodotus, one of the ancient Greek historians, also describes the Amazon women’s connection with the Saka-Scythians.

Herodotus describes the Amazons as “those without right breasts”. According to him, an operation performed on girls with a hot bronze metal prevented the growth of the right breast and allowed the right shoulder and arm to develop. Again according to Herodotus, the Scythians called the Amazons “Oiorpata”, “the male killer”. He mentions that the Greeks sailed to the sea after the Battle of Termedon (Terme) with the Amazons, taking the Amazons they captured alive with them.

According to Roman Historians

The places where Amazons live vary: Some say Cappadocia, some say the Caucasus, some say they lived in the Taurus Mountains…

In addition to legends, sources indicate that Amazon women lived in certain places in Anatolia, and recent excavations show that they played an important role in Saka-Scythian societies. In the 1940s, archaeologists examining the kurgans of the Saka peoples in Ukraine, Southern Russia, the Caucasus and Central Asia found hundreds of warrior women buried with their weapons. Their bodies were full of battle wounds.

Terme, where the Amazons are believed to have lived

According to sources, the first settlement of the Amazons was in the Black Sea in northern Turkey. The Amazons settled in the city of Themiskyra in the Black Sea, and it is written that they also lived in İzmir, Selçuk and around Greece.

The village of Themiskyra where the Amazons lived is thought to be the district of Terme in Samsun.

Today, there is an artificial Amazon village in Samsun where the statues and belongings of Amazon women are exhibited. Festivals are held here from time to time. The spirit of Amazon women is kept alive in these lands.

At the end of the article, while sending a greeting to the Amazon women who have left their mark in history; I would like to extend my endless love to all the Amazon women of the world, of these lands, who are strong, strong-willed, standing on their feet, shaping the world today. May the warrior, maternal, compassionate, fertile, productive spirit within us always exist…

DILEK TUNA MEMISOGLU

Instagram: @diletuna

Twitter: dile_tuna